Bugün 23 Nisan Neşe Dolamıyor İnsan

Bugün 23 Nisan Neşe Dolamıyor İnsan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılış günü olan bu günü (1924);
“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.
Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.” dediği çocuklara 23 Nisan 1929’da bayram olarak hediye etmiş.

23 Nisan Çocuklarının Savaşta Öğünü?

43. Alay 1. Piyade Taburu 2.Bölük 1917 Yemek Listesi
    15 Haziran – sabah: üzüm hoşafı, öğlen: yok, akşam: yağlı buğday çorbası ekmek: tam
    26 Haziran – sabah: yok , öğlen: yok, akşam: üzüm hoşafı ekmek: tam
    18 Temmuz – sabah: üzüm hoşafı öğlen: yok, akşam: yok ekmek: yarım
    08 Ağustos – sabah: yarım ekmek, öğlen: yok akşam: şekersiz üzüm hoşafı ekmek: yok
    21 Temmuz 1917’den itibaren başlayarak ordu emriyle ekmek istihkakı 500 grama indirilmiş, çünkü un ve ekmek kalmamış.
    
    
    

Paralar Ayakkabı Kutularında

Savaş öğünleri unutulmuş, paralar ayakkabı kutularında, egemenliği yanlış anlayanlar var.
“Operasyon kapsamında 1 milyon 177 bin 520 TL ve 79 bin 100 ABD Doları ile sahte paraları basmakta kullanılan 1 bilgisayar, 2 yazıcı, 27 hologram, 1 kağıt kesme makinesi, 8 sahte mühür, 600 sahte pasaport kağıdı, 2 bin egzoz emisyon ruhsatı, 11 çek, 7 diploma, 2 sahte kimlik, 1 sahte ehliyet, 2 tapu senedi, 9 trafik tescil belgesi ele geçirildi.”(Radikal)



“Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınan S.A, Ayakkabı kutularından çıktığı iddia edilen 4.5 milyon doların hepsinin kaydının olduğunu söyledi.” (Türkiye Gazetesi)



Böyle gizli, karanlık şeyler, paralar; hepinizin tahmin edebileceği gibi 23 Nisan bayramının çocuklarının mevcudiyetlerini güçlendirmek, varlıklarını daha ileriye ve ileri imkanlarla taşımak için harcanmış olabilir mi?

Türkiye’de Çocukların Haline Bakalım mı?

Türkiye Yaşlanıyor Aman Ha Yaşlanmasın 3 Çocuk!
Her aileye en az 3 çocuk yapın diye sürekli telkin, öğüt, tavsiyede bulunuyor Cumhurbaşkanı.
23 Nisan çocuk bayramında çocuklar neşe dolabiliyor mu bakalım mı gerçek verilere?

Türkiye’de 16.457.000 Çocuk İşçi
5-17 yaş çocuk sayısı 16 milyon 457 bin kişi
5-11 yaş çocuk sayısı 9 milyon 12 bin kişi
12-14 yaş çocuk sayısı 3 milyon 796 bin kişi
15-17 yaş çocuk sayısı ise 3 milyon 649 bin kişi olarak tahmin edildi
Bir de tahmin edilemeyenler!
Çocuk İşçilerin % 70.6’sı erkek, % 29.4’ü de kız


Bu Çocuk İşçiler Ne Karşılığı Çalıştı?
% 63.3’ü ücretli veya yevmiyeli
% 36.2’si ücretsiz aile işçisi
(bunun ne anlama geldiğini bilen lütfen iletsin)
% 0.5’i ise kendi hesabına olarak çalıştı


Çocuk İşçiler Nerede Çalıştı?
% 66’sı düzenli işyerinde
% 30.4’ü tarla-bahçede
% 3.0’ı seyyar sabit olmayan işyeri veya pazar yerinde
% 0.5’i ise evde çalıştı


Çocuk İşçilerin Maruz Kaldığı Fiziksel Şartlar
% 12.9’u aşırı sıcak/soğuk ya da aşırı nemli/nemsiz bir ortamda
% 10.8’i kimyasal madde, toz duman veya zararlı gazlara maruz kalıyor
% 10.1’i zor duruş şekli veya harekete maruz kaldı veya ağır yük taşıdı
% 10’u da gürültü veya şiddetli sarsıntıya maruz kalıyor
% 6.4’ü kaza riski ile karşı karşıya kalırken
% 4.6’sı çalıştığı iş yerinde göz yorgunluğu veya görsel odaklanma konusunda risk altında bulunuyor
% 1.3’ü çalıştığı yerde bir yaralanma veya sakatlanmaya maruz kalırken
% 4.4’ü çalıştığı yerde yaralanma veya sakatlanma durumuna tanık oldu

52.422 Kişi İntihar Etmiş, Kaçı Çocuk?

Türkiye’de bireyler artan bir ivmeyle intihar ediyor, aşağıdaki sayılara 2019 yılı ve 2020 yılı(covid19 salgın krizinin olduğu) dahil değil, onları da düşünerek Türkiye İstatistik Kurumu verisine bakalım:

2018 yılı itibariyle 3.161 birey yaşamına son vermiş.

2001 -2018 yılları arası toplam 52.422 bireyin yaşamak için umudu kalmamış ve intihar etmiş.
Bu 52.422 bireyin kaçı çocuk, kaçı genç, kaçı yetişkin ve de intihar nedenleri nedir bilmiyoruz?
(TÜİK verilerinde belki ben görememişimdir, bilen varsa iletirseniz, eklerim)

2001 2.584
2002 2.301
2003 2.705
2004 2.707
2005 2.703
2006 2.829
2007 2.793
2008 2.816
2009 2.898
2010 2.933
2011 2.677
2012 3.287
2013 3.252
2014 3.169
2015 3.246
2016 3.193
2017 3.168
2018 3.161 kişi intihar etmiş. TÜİK




2020 Yılında Bir Günde 8 İntihar!

Akyazı’da (Sakarya), üç çocuk babası 66 yaşındaki İsmail Y. evinde kendini iple tavana asarak, intihar etti.

Kocaeli İzmit’te, 31 yaşındaki Semra Korkmaz, dokuz katlı apartmanın çatısından atlayarak intihar etti.

Kaynarca’da(Sakarya), 36 yaşındaki Medine T. evinde av tüfeği ile intihar etti.

Mersin Bozyazı’da 56 yaşındaki Ayşe Bağ sera demirine bağladığı iple yaşamını sonlandırdı.

Sakarya Hendek’te, 51 yaşındaki iki çocuk annesi Sevdiye K., ahırda kendini tavana asarak intihar etti.

Kars’ta bir süredir işsiz kalan 56 yaşındaki sinema ve tiyatro oyuncusu İsrafil Parlak, evinde intihar etti.

İstanbul’da 47 yaşındaki makam şoförü A.A. kendini balkonda kablo ile asarak intihar etti.

Mersin Silifke’de 48 yaşındaki M.G. av tüfeği ile intihar ederek yaşamına son verdi.(a3haber/20.04.2020)



Yetişkinlerin intiharı demek, geride büyüyemeyecek çocuklar, 23 Nisan bayramında neşe dolamayacak çocuklar, mutlu olmayacak yakınlar demek.

Ülkesi için savaşan, toprakları vatan yapan, çocuklar, gençler başta olmak üzere, halkın işlerini yürütmekle görevli milletin vekilleri ve devlet adamları, çocuk işçiler, çocuk işçilerin aileleri, yaşamak yerine maalesef intihar ile sorunlarından kaçmaya çalışmış bireyleri ile, hepimiz bu bayramın çocuklarıyız.


Türkiye Büyük Millet, Meclisi ile de, gel gör ki, milletvekillerinin, devlet adamlarının Meclise gidip gitmeyeceği gündemimizde!

Şükran’ca Seslensem Size Can Çocuklar

Küçük hanımlar, küçük beyler! bugün 23 Nisan ve neşeli olmanıza hiçbir şey engel olmasın.
En büyük engel kişinin kendisidir. Bu nedenle;

Kendinizi güzel geliştiriniz, araştırınız, öğreniniz, umutsuzluğa kapılmayın, aldanmayın, aldatmayın, sağlam, dürüst, inançlı, temiz, çalışkan, umutkar karakter ve kişilik sahibi olmaya gayret ediniz, alın terinizin kıymetini biliniz, gençlik ve kuvvet zamanla eskiyen bir unsurdur, sevginizi, kalbinizi, düşüncelerinizi, hayallerinizi, bedeninizi, bilginizi, onu heba etmeyecek kişilerle büyük yatırımlara dönüştürünüz, haksızlık etmeyiniz, haksızlıkla mücadele edenlerle birleşiniz, korkmayınız, korkutmayınız, seviniz, sevilmediğiniz yerlerde olmayınız, sevdiğiniz işleri yapmaya gayret ederek insanlığın yararına kalıcı üretimleri tercih ediniz, beraber olmanın, can cana, yana yana olmanın mutluluğunu, huzurunu, mutluluğunu yaşatacak eşler seçin ve öyle bir eş de siz olun, bakamayacağınız çocukları dünyaya getirmeyiniz, dünyaya getirdiğiniz çocukları güneş değerinde yetiştiriniz, inanın ki hepimiz aynı insanız, doğumda gülen, ölümde ağlayan, kim kendini bilerek, seçerek, donatarak, hazırlayarak, planlayarak geldi bu dünyaya, hiçbirimiz, hepimiz aynı insanız, doğduğumuzda tertemiz bir sayfa olan, o temiz sayfalara, ömür denen o kısacık filme çok şeyler sığdıralım, düşünelim, düşündürelim, iyi ne varsa ondan var olalım, var edelim.


Her bayram gibi 23 Nisan da hediyedir çocuk kalplerimize, ağrıyan her yerimize umut olsun, iyi yaşayalım, iyi yaşatalım.

Kim çocuk olarak doğmadı?

Tertemiz yetişkin çocuklar olalım her gün her gün her şeye rağmen yine de.

Sevgiler

Şükran Aydın, 23.04.2020

Bu Yazıya Gelen Yorumlarınız

• Mustafa Kemal’in cesaret ve dehasına yenik düşen düşmanlar, kısa-orta-uzun vadeli planlarıyla… İçteki feodal uzantılarını meclise sokarak ki bugün hâlâ öyle… Önce Köy Enstitüleri gibi mükemmel eğitim yuvalarını kapatıp dayattıkları yanlış-eksik eğitimlerle insanlarımızı körelttiler, yanlış kararlar almasına neden oldular. Bilimden uzaklaştırdılar. İnsanlarımızı sadece son sebebi gören, kök sebebi göremeyip sorgulamayan yığınlar hâline getirdiler. Üretim yerlerimizi ya kapattırarak ya da sattırarak, ekonomik esaretlerine aldılar. Doğru olanı yanlış, yanlış olanı da doğru göstererek… Örneğin zeytinyağını kötüleyerek, yanlış beslenme tarzlarına yönelttiler. Ne olursa olsun… Çocuklarımız için ümitsiz olmayalım. Şimdi şafak vakti… Ama biraz sonra güneş doğacak.
  Hasan Er 23.04.2022, 14:58
  
  

• Merhaba, adını belirtmek istemeyen bir okuyucunun yorumunu ekliyorum
  “Üşenmedim, baştan sona okudum. Ne kadar incelikli, dokunaklı…
  “Korkmayınız. Korkutmayınız” dediğiniz kısmı özellikle…
  Öyle bir korku ikliminde ki şu an toplum…
  Bir eğitmen olarak söylüyorum; çocuklar maalesef yaratıcılıklarını geliştiremiyorlar bu korku kültüründe.
  Güven olmayan yerde merak bastırılmak zorunda kalınır, yaratıcılık körelir, keşif yapılamaz.
  Ama yazınız çok umut dolu bitiyor, ben de her şeye rağmen umutluyum çocuklardan”
  Ö.S. 05.05.2021, 00:56
  
  
  
  Sosyal Medya
  
  
  Deliye her gün bayramdır derler, her gün bayram olması için deli mi olalım?